Sotsial-Demokrat No. 48, November 20, 1915
“Devrimimizin, Marx’ın hiç kuşkusuz doğru olan düşüncesine göre Büyük Fransız Devrimi’nin girdiği yolu izleyeceğini varsayalım. Bu, başlangıçta iktidarın bizim ‘anayasacılar’ın, sol Oktobristlerin, ilericilerin ve Kadetlerin eline geçeceği anlamına gelir. Sonra Trudoviklere geçecek. Nihayet bu aşamaları arkasında bıraktıktan sonra devrim en geniş çerçeveyi kapsadıktan sonra, iktidarı sosyalistler alacak. Fakat olayların bu çizgide geliştiğini gören aşırı solcularımız neler hissedecekler? Daha önceki yılların deneyimleri bu açıdan kuşkuya hiç yer bırakmıyor. Solcularımız aşın bir kedere kapılacaklar. Devrim davasının yitirildiğini haykıracaklar. Ve devrimin bu yönde ilerlememesi için ellerinden gelen her şeyi yapacaklar.”
Plehanov makalesinde Marx’ın “Louis Bonaparte’ın 18. Brumaire’i”ndcn şu alıntıyı yapıyor:
“Ekinci Fransız devriminde anayasacıların egemen liginin ardından Jirondenlerin egemenliği ve Jirondenlerin egemenli ğinin ardından Jakobenlerin egemenliği gelir. Bu partilerin her biri dalıcı ileri olana dayanır. Devrimi, ona öncülük etmek bir yana, onu artık izleyemeyeceği kadar yeterince ileriye götürür götürmez, ardındaki daha gözüpek müttefiki tarafından bir kenara itilir ve giyotine gönderilir. Devrini böylece yükselen bir çizgide hareket eder. 1848 Devrimi tersinedir. Proleter parti, küçük-burjuva demokratik partinin yedeğinde görünür. 16 Nisan’da, 15 Mayıs’ta ve Temmuz günlerinde onun ihanetine uğrar ve yardımsız bırakılır. Öte yandan demokratik parti burjuva cumhuriyetçilerin omuzlarına yaslanır. Burjuva-cumhuriyetçiler, rahatsız edici arkadaşlarını silkeleyip, kendileri Düzen Partisinin omuzlarına yaslandıklarında pek sağlam durduklarına inanmazlar. Düzen Partisi omuzlarını çeker, burjuva cumhuriyetçileri tepetaklak düşürür ve kendisi silahlı zorun omuzlarına dayanır. Güzel bir sabah vakti, omuzların süngüye dönüştüğünü farkettiğinde, hâlâ onun omuzlarında oturduğuna inanır. Her parti, ileriye doğru iteni arkadan vurur. Bu gülünç durum içinde dengeyi yitirmesi ve kaçınılmaz biçimde yüzünü buruşturduktan sonra tuhaf taklalar atarak yere yıkılması şaşırtıcı değildir. Devrim böylece alçalan bir çizgide hareket eder. Son Şubat barikatları kaldırılmadan ve devrimin ilk resmi kurumu kurulmadan önce, bu gerileyen hareket içinde bulunmaktadır” (Marksist Kitaplık baskısı, Verlag für Literatür und Politik, sayfa 44-45).